YETENEK SINAVLARI İÇİN

30.08.2016 17:18

 

 

Tavsiye şudur..

 

Sevgili aday kardeşim.

 

Senin en büyük hazinen yeteneğin değildir. Yeteneğin sadece senin en büyük gücünü harekete geçirecek olan bir fitildir. Bu fitili ateşleyecek olan yegane gücün FİKRİNDİR ve bu gücü beynini kullanmayı biliyorsan keşfedersin.

 

Kişi yaşamına amaçla başlar, karnını doyurmak ve uyumak.

 

Tek kulvarda var olursun ''CANLI''

 

Bu kulvarlar arttıkça sen de büyüyeceksin.

 

Bir sürü özelliğin oluşur,  artar artar artar. Ancak bir tanesini en son olarak ortaya çıkar ve geriden gelir. Seni nerede ne zaman yakalayacağı belli olmaz. Yakaladığı andan sonra yaşamında buna göre devam eder. Bu; KİŞİSEL FİKRİNDİR.

 

Kişisel fikrin senin dağda, bayırda, otobüste sürekli saydırp durduğun şeyler değildir. O senin tek hazinendir. Sakın kimsenin onu ezip geçmesine müsade etme.

 

Fikir, enine boyuna tartışılan ve şekillendirilen bir uygulamadır.  Bu uygulamanın fikir statüsüne geçebilmesi için İnsana hitab etmesi gerekir.  Ancak o zaman fikrin sahibi olabilirsin.. Bu da çok düşünmeyi ve beyninle hareket etmeni gerektirir. Ne kadar başarılı olacağın bana göre çok önemli değildir çünkü, Şu an ki dış dünyanın zavallı durumu, İnsan beyni gibi doğal ve ilahi bir ortam değildir, bu yüzden beyninin ürettiği her koşula dış dünya ayak uyduramayabilir. Beyninle, düşünceler zinciri sonunda üreteceğin fikirden bahsediyorum evladım. Kıçından uydurduğun herhangi bir şeyden değil..

 

Eğer beyninin ürettiği fikre dünya da ayak uydurabiliryorsa bence sen '' Realist'' bir insansın. Taktir ederim bu insanları zira yapabildiğim birşey değildir.  Eğer sen ürettiğin fikirler ile dünya şartlarını zorlayabiliyor ve bu fikrin peşinden asla ayrılmıyorsan ''idealist'' bir insansın yani bizim dergahtansın.

 

Bu dergah düş gücü gerektirir.  

 

'' Düş gücü ki bilimden daha önemlidir, çünkü bilim sınırlıdır.''  Albert Einstein

 

Biz insan müsfetteleri, her halta karşı fikir üretiğimizi sanıyoruz. Ama bu söylediğim şey biraz farklı.  Felsefeye girmeden özet geçmeye çalışıyorum.

 

Bak kardeşim fark yaratacak olan şey şu;  O çatı altına girdiğiniz anda farklı bir enerji hissetmeye başlayacaksınız. Bu farklılığı ilk zamanlar serbestlik, rahatlık , kendini özgür ifade edebilme, ortamdan dolayı olaylara karşı sorumlu olduğunu düşünebilme olarak yargılayabilir ve çeşitlendirebilirsiniz.

 

Bu çatı altında bulunacağın andan itibaren bir fitil sen hiç bir halt anlamadan yavaş yavaş  tutuşmaya başlayacak. O kadar yavaş olacak ki bazı zamanlar ''ne işim var benim burada'', ''ben zaten şuydum'', ''daha geçerli bir şeyler yokmu'' falan filan diye zırvalayacaksın. Ancak artık çok geç canım!

 

Bahsettiğim fitil ateşlenmiş olduğu için, değil sen, dünyanın tüm insanları bir araya gelseler o ateşi söndüremezler. Tarih bunun örnekleri ile dolu. Her geçen gün biraz daha yanacak ve seninle birlikte büyümeye devam edecek, ancak sen bunu bilemiyeceksin. Bunun vermiş olduğu yan etkileri içinde bir şeyler hissetiğin için farklı farklı şekillerde dışa vuracaksın. Ne bilim gidip otobüs durağını boyayacaksın belki, ya da taksim meydanında elinde pankartla kıçına jop yiyeceksin. Bunu da taktirle karşılarım tabi.

 

Sonra ateş biraz daha büyüyecek  etkilerini göstermeye başlayacak ve ilk özgün yapıtlarını ortaya çıkarmaya başlayacaksın. Somut veya soyut, obje ya da fikir hiç farketmez. Sonuç olarak o bir FİKİR VE SENİN BEYNİNDE Kİ DÜNYAYI İFADE EDİYOR. Asla vazgeçme.

 

Eğer fikrin ile hareket etmeyi reddeyiyorsan,

sana zor geliyorsa,

amacın piyasa ve kolay para için ucuz fikirler peşinde koşmaksa,

ve 9/18 ci olmaksa, sakın girme o çatının altına.  Aksi halde sen devam ettikçe beynin daha hızlı devam edecek ve yaşta ilerledikçe kulvar farkıda ortadan kalkınca fitilin ateşi artık yanı başına gelecek ve öyle bir patlayacak ki  İşte  asıl ozaman ''ne işim var burada'' diyeceksin

Bu bölüm boş.