Telepati ile aşık etmek: 5 duyusuz iletişim
26.09.2016 19:44Size ait tek bir odanız olsun yada odanızı mavi renkli lambalarla donatıp pozitif bir ortam yaratın veyahut tüm düşüncelerinizden arınıp beyninizi boşaltın diyerek işe başlamak istemiyorum. Kalıplaşmış öğretmelere yada yeteneğinizin öğretilmemesine karşıyım. Siz her şeyinizle mükemmeli oynayabilen birisiniz diyorum ve telepati yöntemi ile birtakım düşünce empoze etme üzerine düşüncelerimi size aktarmak istiyorum.
Bir kahin değilim, bir sihirbaz değilim yada bir büyücü hiç değilim. Keşke olabilseydim belki. Hoca falan da değilim hem. Ama bazı insanlar; bu sıfatlara sahip olmasa bile, başkasını okuyabiliyor, yönetebiliyor yada yönlendirebiliyor. Alıcı kısmında bunun adına “6. his” diyebilirsiniz. Ama verici kısmında ne diyeceğiz? Telepatisyen mi, sanmam!
İlk aşama: Telepatiyi bilmek
5 duyunuz olmadan bir başkası ile iletişim kurabiliyorsanız; bunun yapılış biçimine telepati denir en basitçe.Görme, koklama, işitme, tat alma ve dokunma duyularının devre dışı kaldığı ve paranormal yetenek olarak bilinen telepati; duyular dışı algılama yöntemi ile fotonları kullanarak bir düşünce, duygu veya resimi karşıdaki kişinin aklına yerleştirebilmektir. (Bazı web sitelerinde dokunarak iletişime(başkasına arkadaşça dokunma yada cinsellik) telepati deniyor ancak bu yanlış bir tanım.)
Bilmeden günümüzde çokça yapılan fikir tecavüzü, telepati örnekleri arasındadır. Yada bir kişinin gözlerine bakarak bir şeyler söyleyip inandırmaya çalışmak; telepatidir. İki sevgili arasında geçen duygu aktarımı yada anne ile bebek arasındaki bağ, hatta ikizler arasındaki etkileşim telepatidir. Ama kontrol dışı olanından. Bir de bunun kontrol ile yapılanı mevcut ki; popüleritesini giderek arttırmaktadır.
Alıcı ve verici meselesi telepati. Aktarmak istediği duyguya, düşünceye yada imaja odaklanan ve onu karşıdaki kişiye gönderen kişiye Verici deniyor. Alıcı ise; mesajı almak için zihnini boşaltan, gevşeyen ve alma isteğiyle yanıp tutuşan kişi demektir.
Seda Diker‘in kitaplarında bunu sıkça nesneleştirerek gündeme getirdiği konu olmasına karşın, bir röportajındanküçük bir alıntı yapayım.
Dünyada boş nokta yoktur. Muhakkak foton adı verilen küçük enerji taneleri vardır ve bunlar, mesaj iletmede kullanılabiliyor. Hayvanların koku ile anlaşması en güzel örnek sayılır ama insan bunu ne kadar öğrenebilir bilmiyorum. Benim için telepatinin yandan yemişi yöntemlerle denemeye çalıştığım bazı şeyler mevcut ama.
Telepati ile aşık etme
Telepatiyi araştırırken teletabi zamanına bile gittim ancak arama motorlarında en çok telepatinin aşık oldurmak kısmı ile ilgilenildiğini gördüm. İşaret dilini 100 metre ilerindeki birine konuşmadan mesajını iletmek yerine hava atmak için öğrenen yada ortam yapmak için gelen bir kişinin mantığı neyse; telepatiyi sadece duygu yüklediği kişiye karşı kullanmak isteyen kişi; benim gözümde pek bir farkı yoktur. Ancak kimseye birşey diyemezsin. Zira ben telepati kullanmasam bile, başka şeyler denemiş ve onaylamışlığım vardır.
Tanrılar ve Krallar filminde bir sahne geçiyor. Orada; “İnsanlar üremeyi spor sanıyor” deniyor ve kadın erkek ilişkilerinde doğallık dışı bir süreç olduğunda, birinin çocuğu olduğunda, çokça çocuk yapıp onlara nasıl bakacam diye kara kara düşünen görünce yada yolda bebek arabası ile dolaşan kadınları görünce aklıma gelen tek şey; insan kalabalığı oluyor ve transhümanizm sevdasına biraz daha katılıyorum-en çok okunan yazılar arasında aşk yazıları geliyor. O yüzden telepati ile aşık etme arayışında olanlara teknik birkaç konudan bahsedeyim.
- Öncelikle birini kendinize aşık etmek istiyorsanız; olabildiğince ona yakın konumda olmalısınız.
- Zihninizi boşaltmalı ve sadece ona karşı olan duygularınıza odaklanmalısınız.
- İki kaşının arasına odaklanıp tüm gücünüzle yoğun duygularınızı karşıya göndermeye çalışın.
- Eğer karşı karşıya değilseniz bile; fotoğrafını alıp aynı işlemi yapabilirsiniz.
Acaba bu eylemi gerçekleştirmek kolay ise; söyleyemediğimiz bazı şeyleri karşı taraftaki kişiye aktarabilir miyiz? Buna kafam takıldı, muzurluk yapmak istiyorum :)
Doğallığın telepatisi
İnsanlar, midemizin ikinci beyin olduğunu iddia edekoysun ve birçok kitle beyninin aslında midesinde olduğunu öğrenince şaşırakoysun; bazı kişiler önden giderek telepatiyi gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Ancak bilinçsiz ve bilgisiz bu kesim; telepatinin sadece trans hali olduğunu düşünüyor. Belki ilerde insan bedeni, beyni yada düşünceleri matematikleştirilebilir ama şu anda yapay olan hiçbir şey, aynı telepati kurma teknikleri gibi yazılar; tamamen boşa kürek çekmektir.
Günlük yaşamda birçok kez; bilinçsiz olarak başkasına veri gönderiyoruz ancak karşımızdaki kişinin zihni dolu olduğu için, mesajları alamıyor. Modernitenin getirdiği ve yaşamın önümüze koyduğu bol düşünceli ve stresli hayatta bunu nasıl fark edebiliriz ki?
Size tavsiyem; bedeninize doğal yoldan hakim olmanızdır. Düşüncelerinize, kalbinize, aklınıza, olur olmadık her yanınıza. Bilakis öyle olunca, yöntemsiz bir mutluluk elinizde olacaktır ;)