BİOENERJİ AMA NASIL

01.09.2016 02:45

 insanlarımızı bazı konularda uyarmak, onları bilgilendirmek ve onların bu alanlarda doğru fikirler edinmelerine yardımcı olmak  amacıyla hazırlanmıştır. Çünkü her alanda olduğu gibi bioenerji ve alternatif alanlarda da doğrular kadar, yanlış veya alakasız bilgiler de sürekli olarak insanlarımıza sunulmakta, bilgi kirliliği yaşanmaktadır.

Dünyamız, tüm kainat muhteşem bir hareketlilik ve denge içerisinde varlığını sürdürmektedir. Dışımızdaki bu denge ve hareketlilik elbette içimizde de mevcuttur. Tüm canlılar, varlığını koruma ve devam ettirme gibi doğal bir güdüye sahiptirler. Bu doğal güdü; insan denen bütünün tüm parçaları arasında da, mecburi bir işbirliği ve denge arayışını zorunlu kılar.

İnsan denince, hem mana yönü hem de madde yönü ortaya koymaya çalışılır. Bu anlamda, en kabaca insan için; duygu, düşünce, irade, enerji ve beden gibi farklı yapılardan bahsetmek mümkündür. Bu yapıların herbiri, hem kendi içerisinde hem de diğer yapılarla bir denge, hareketlilik ve işbirliği içerisindedir.

Hastalık denilen olgu ise, insan denen bütünün herhangi bir yapısında meydana gelen değişime karşı oluşturulan yeni bir denge hali veya arayışıdır. Hastalıklar esasında; vücudumuzun değişik düşmanlara karşı (virüs, bakteri ve benzerleri) savaşı değil, yeni bir denge arayışının sonucu olarak algılanmalıdır. Zira en basit bir hastalıkta bile insanın tüm yapıları (düşünceleri, enerjisi, bedenin fiziksel ve kimyasal yapısı, duyguları ve diğerleri) etkilenmektedir. Hastalıkların bu anlamda değerlendirilmesi, tüm yapılarıyla desteklenmesi gerekmektedir.

Bu aşamada bioenerji çalışmaları karşımıza çıkmaktadır. Uygulamaları ile; insanların enerji dengelerinin yeniden oluşturulmasında ve doğru manyetik mesajlarla bedenin kendini yenilemesine yardımcı olmaktadır. Fayda sağlanabilecek ciddi bir alandır.

Ama maalesef; bu alanlar ülkemizde istismar edilmektedir. Bir keramet varmışcasına dış ülkelerden ülkemize getirilen; değişik, tuhaf, farklı anlayış ve felsefelerle insanlarımızın zihni bulandırılmaktadır. “şifa gönder”, “enerji gönder”, “enerji gideceği yeri bilir”, “hergün beş kere teşekkür edeceksin”, “sabahları on kere güleceksin, yirmi takla atacaksın”, “seveceksin sevileceksin”, “ışık seninle olacak”, “evren seni duyacak” türü saçma sapan şeyler hiçbir zaman sonuç vermemekte (plasebo dışında) ve hayallerden öteye gidememektedir.

Ayrıca bu öğretilerin arkasında dinimize karşı ciddi bir saldırı mevcuttur ve insanlarımız farkında olmadan onlara yardımcı olmaktadır. Enerji veya evren gibi kelimeleri kullanarak, onların külli irade sahibi olduğu ima edilmekte, allah inancımız sarsılmaya çalışılmaktadır. Kaldı ki bu saldırılar yaklaşık 1200 yıllık bir tarihe sahiptirler. 

Hele hele islama dostmuş gibi görünüp; namaz gibi dini konuları bile reikiyle, enerjiyle açıklamaya çalışmak daha büyük bir ayıptır. Zira, insanlara; namaz yerine reiki  veya yoga uygulamaları yapılmasının aynı faydaya sahip olduğu saçmalığına dair örtülü mesajlar vermektedir.  Reiki, yoga gibi şeylerle insanların yalnızlığı ve ruhsal açlığı kullanılmaya çalışılmakta, bilinçli olarak insanların saf zihinleri bulandırılmaktadır. Kaynağı, amacı belli olmayan şekil, sembol ve kelimlerle insanlar majik bir alana çekilmekte ve bir gruba ait olmanın mutluluğu ile avutulmaya çalışılmaktadır.

Yoga, reiki, nefes egzersizi ve benzer çalışmaları yapmak isteyenler  elbette yapabilir ve bu alanlardan faydalanabilirler. Ancak bu alanların, zamanla dinsel bir yapı haline gelmesini sağlayacak argümanları insanlara sunmak çok büyük bir tehlikedir.

Ayrıca, bioenerji alanı, uzmanların; “ben yaptım oluyor işte”, “nasıl yaptığımı ben de bilmiyorum”, “doğuştan bir yeteneğim var”,  “ellerim hasta bölgelere kendiliğinden gidiyor” veya “bilmem … ile bağlantı kurmak” şeklindeki saçma sapan şeylerin söylenebileceği bir alan değildir.  Uzman, kişiye durumu hakkında ayrıntılı olarak geri bildirimde bulunmalıdır. Bu tür söylemlerde bulunan insanlardan genellikle uzak durmak gerekir. Bioenerji uygulamaları; bir bilinçsizlik hali değil, son derece bilinçli yapılan çalışmalardır.

Hatta bioenerji: vücudumuzdaki genel enerji hatlarının bazen kullanılamaz veya yetersiz enerji iletebildiğinden; sadece akupuntur, akupresür, refleksoloji gibi çalışmalar bazen yetersiz kaldığı noktada gerçek başarısını ortaya koymaktadır. Bu anlamda bioenerji uzmanı olan kişinin ciddi bir tecrübe ve deneyime ihtiyacı olduğu muhakkaktır. Sadece alanında uzman bir bioenerjist, gerekli farkındalıklara sahip olduğundan uygun düzenlemeleri mutlaka yerine getirecek ve doğru sonuçlara ulaşacaktır.

Gerçek bioenerji uzmanı; karşısındaki kişiye sorununun ne olduğunu sorma ihtiyacı hissetmez. Çünkü, kişinin sorunu ve sorun konusunda ne yapılacağını zaten biliyor ve seans sonrasında hastaya ayrıntılı olarak geri bildirimde bulunuyor olmalıdır.

Yukarıda açıklanmaya çalışılanlardan hareketle; tuhaf, garip, anlaşılmaz ve karmaşık  anlayışlara halkımızın itibar etmeyeceği konusunda güvenim tamdır. Ayrıca bioenerjinin kaynağı gerçek anlamda yine bizim kültürümüzde ve değerlerimizdedir.

 Amacınız, ”bioenerjiyi öğrenmek ve uygulamak” ise; doğru yerdesiniz…
Taklitlerinden ve sahtelerinden sakınınız

Bu bölüm boş.