ABDEST
18.08.2016 19:30Abdest, yüce Allah’ın emirlerini yerine getirmek için huzuruna çıkmaya hazırlıktır. Namaz için, Kur’an-ı okumak için, tavaf için hazırlıktır.
Abdest, bazı organların yıkanması gibi sadece dış temizlikten ibaret değildir, maddi ve manevi kirlerden arınmadır. İnsan genellikle günahları, abdest alırken yıkanan organları ile işler. Abdest alan hem bu organları yıkar hem de o organlarla ilgili dua eder. Maddi manevi temizlikten sonra namaz için Cenab-ı Allah’ın huzuruna çıkar, Allah’la konuşmak için Kur’an-ı Kerimi önüne alır, temizlenmiş olarak Allah’ın evi mesabesinde olan Camiye girer ve Kâbe’yi tavaf eder.
Not: İçerden kalp, manevi kirlerden arınmadan melekler o kimsenin etrafında eğleşmez. Allah da o kalbe girmez. Şairin dediği gibi
“Padişah konmaz saraya hane mâmur olmadan.”
Beden maddi kirlerden temizlenmeden namaz kabul olmadığı gibi ruhta temizlenmeden manevi şeyler olmaz.
Yunus şöyle diyor:
“Tanla durup başın kaldır, ellerini suya daldır.”
Hem şeytanın boynunu vur, hem nefis dahi ölse gerek.”
Abdest nurlanma demektir. Arınma demektir. Bunu için abdest ten sonra kul ancak Rabbına yaklaşır. Cenab-ı Allah Kur’an’da şöyle buyurur:
“Ey iman edenler! Namaz için kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başınızı mesh edip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayınız. Eğer cünüp olduysanız, boy abdesti alın. Hasta yahud yolculuk halinde bulunursanız veya ihtiyaç giderdikten sonra veya kadınlara dokunduysanız ve bu hallerde su bulamazsanız, temiz toprakla teyemmüm edin. Yüzünüzü ve dirseklerinize kadar ellerinizi mesh edin.” (Maide:6)
Ayette geçen abdest, gusül ve teyemmüm ibadetler için gereklidir. Su bulunamadıysa veya özür varsa, teyemmüm, hem abdest, hem de gusül yerine geçeceği bildirilmiştir.
Nisa süresinin 43. ayetinde de “abdestsiz namaza yaklaşmayın” buyrulmuştur.
Görülüyor ki abdest ibadetler için ön şarttır.
A) TEMİZLİK VE TUVALET ADABI
Herşeyin edebi ve adabı vardır. Buna uyulursa, işin doğrusu yapılmış olur. Tuvalet ihtiyacını giderecek olan nelere dikkat etmelidir:
– Önce paçalar, Sıçramalardan ve yere sürtünmekten korunmalıdır.
– Girerken:”Pislikten ve pis şeylerden sana sığınırım Rabbım” denir, sonra : “Yazelcelal” der girer. Çıkarken de : “Gufraneke” denir.
– Girerken sol ayakla girilir, çıkarken sağ ayakla çıkılır.
– Özür yoksa, erkekler ayakta yapmaz. Prostata neden olur. Küçük abdestten sonra sol elle ıslak olarak üç defa silinir.
– Temizlik, sırf kağıtla silmekle olmaz. Su ile yıkanmalıdır.
– Temizlik için sol el kullanılır. Sağ el temizlik için kullanıldığından sol elle çeşme açılıp kapatılmaz.
– Banyo tuvalet için “şeytan evi” denmiştir. Oralarda fazla eğleşilmez. Bir şey yenilip içilmez. Bir şey okunmaz. İçerde Kur’an okunmaz, hadis okunmaz, dua edilmez.
– Tuvalete “Allah”, “Muhammed” ve ayet yazılı kağıt, kolye ve rozetle girilmez. Peygamber (a.s.) “Muhammed Rasülüllah” yazılı mührü vardı, onunla hiçbir zaman tuvalete girmemiştir.
– Açıkta abdest bozulmaz.
– Suya, yola, gölgeliklere abdest bozulmaz.
– Tuvalette kıbleye dönülmez.
– Çıkarken tuvalet iyice temizlenir, öyle çıkılır.
– Tuvaletten sonra eller çok iyi yıkanır, öyle çıkılır.
– Herkesin kullanıldığı havlu kullanılmamalıdır.
– Tuvaletten çıkar çıkmaz abdest alınmamalıdır.
– Bir müddet yürünür, oturulur, öksürülür veya zıplanır ondan sonra abdest alınır.
Akıntı ve sıçramalardan sakınılmazsa, kabir azabına sebep olacağını peygamberimiz haber vermiştir. Sıçramaların toplamı biraz fazla ise namaza da manidir.
Akıntı nedeniyle özürlü olanlar elinden geldiği kadar pamuk koyar, tampon yapılır. Kesebildiği kadar akıntıyı keser. O halde ibadetlerini yapar.
B) ABDEST NASIL ALINIR?
Abdest için önce temizlik esastır.
Peygamberimiz: “Temizlik imanın yarısıdır.” (Müslim Taharet:1) buyurur.
– “Allah temizdir, temizliği sever.” (Tırmizi Edep:41) buyurmuştur.
Temizlik yapılacak olan suda temiz olacaktır. Kısaca suyun tadı, rengi ve kokusu bozulmamış, içine pis kabul edilen herhangi bir şeyin karışmamış olması ve suyun kullanılmış su olmaması gerekir.
Abdest almadan, katı ve sıvı pisliklerin iyece giderilmesi gerekir. İdrar yollarından gelen damlaların iyece kesilmesi lazımdır.
Bunun için neler yapılmalıdır?
– En az yedi adım yürünür.
– Bir müddet oturulur.
– Zıplanır.
– Öksürülür.
Küçük abdest bozarken ayakta ihtiyaç görülmez. Son damla ve sıçramalara dikkat edilmesi gerekir.
Çünkü Peygamber (a.s.) kabir azabının çoğunun idrar sıçramalarından olacağını bildirmiştir.
Büyük abdest bozduktan sonra da temizliğe dikkat etmek gerekir. Susuz temizlik olmaz. Kağıtla veya defalarca kullanılmış bezle silmek temizlik değildir. Bu temizlikler sol elle yapılır. Bir bardak temizlenince nasıl gıcır gıcır ses çıkarıyorsa, yıkanmada da temizlenilip temizlenilmediği böyle belli olur.
Tuvalet kağıdının kullanılıp kullanılmayacağı konusunda tereddütler oluyor. Adı üstünde tuvalet kağıdıdır. Özel o iş için yapılmıştır, kullanılmasında herhangi bir sakınca yoktur.
C) ABDESTİN FARZLARI
Abdestle ilgili ayete göre abdestin farzları şunlardır:
1- Yüzü yıkamak.
2- kolları dirseklerle birlikte yıkamak.
3- Başı meshetmek.
4- Ayakları topuklarla birlikte yıkamak.
Bu organlar hiçbir kuru yer kalmadan yıkanmalıdır. Suyun deri ile temasını önleyen maddeler giderildikten sonra abdest alınmalıdır. (Boya, kir, yağ, oje, ruj ve krem gibi)
– Su varken sünnetleri terk etmek mekruhtur. Peygamberimiz (s.a.) şöyle buyurur:
– Kim emrolunduğu gibi abdest alır ve emrolunduğu gibi namaz kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari Vüdu:28)
Bu hadislerinde de güzel bir şekilde abdest alınırsa, o organla işlediği günahlar su ile beraber akıp gideceğini bildirmiştir. Güzel abdest nasıl alınır:
– Adabına göre tuvalete girilir, çıkılır.
– Mümkünse kıbleye doğru dönülür.
– Yıkanacak yerler güzel bir şekilde sıvanır.
– Abdest organlarında suyun vücuda ulaşmasını engelleyen herhangi bir şey varsa, o şey giderilir.
– İbadetlerde niyet esas olduğundan “Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya” denir, niyet edilir.
– Besmele çekilir, besmele temizleyici olur diyor Peygamberimiz.
– Eller bileklere kadar üç defa yıkanır, yüzük oynatılır.
– Abdest alırken su israf edilmez ve sıçratılmaz.
– Üç defa ağza su alınır çalkalanır, ağız temizlenir.
– Üç defa burna su alınır burun sol elle temizlenir. Oruçlu olan kimse ağzından ve burnundan su kaçırmamaya dikkat etmelidir. Ağza, burna su sağ ile alınır.
– Üç defa yüz yıkanır. Su yüze çarpılmaz. Yüzün sınırı, saç bitiminden çene altı ve kulak diplerine kadardır. Sakal varsa, sakalın altına, kaşların ve bıyıkların altına suyun ulaşması gerekir. Göz kenarında çapak varsa, oğuşturulup altına suyun gitmesi sağlanmalıdır.
– Kollar dirseklerle beraber yıkanır. Önce sağ kol yıkanır. Dirseklerde kir, tabaka oluşturmuş ise, kiri çıkarmak gerekir. Çünkü altına su geçmez. kollarda üç defa kuru yer kalmayıncaya kadar yıkanır.
– Islak ve bir yere sürülmemiş elle başın dörtte biri meshedilir. Saçların altına suyun geçmesi gerekmez. Başa giyilen herhangi bir şeyin üzerinden mesh olmaz. Kulaklar ve boyunda meshedilir.
– Sağ ayaktan başlanarak ayaklar yıkanır. Ayaklar parmak uçlarından başlanarak topuklarla beraber yıkanır. Parmak aralıkları kuru kalmayacak şekilde yıkanır.
– Bu sıraya göre yıkamak sünnettir.
– Abdest alırken konuşulmaz.
– Herhangi bir özür yoksa, abdest alırken başkasından yardım istenmez.
– Abdest alırken şuurlu alınırsa, başka şeyler düşünülmezse, yıkadım mı, yıkamadım mı vesvesesi olmaz.
– Abdest aldıktan sonra üç yudum su içmek sünnettir.
– Kerahet vakti değilse, iki rekat abdest namazı kılınır.
Abdest Alırken Neler Okur ve Ne Diye Dua Edebiliriz:
– Önce Euzu-besmele çekilir. Niyet edilir.
– Elleri yıkarken “Ya Rabbi ellerimle günah işlemekten ve sana isyan sayılan davranışlardan beni koru .“
– Ağza su alırken “Ya Rabbi, çirkin söz söylemekten ve haram yemekten sana sığınırım.”
– Burna su çekerken “Allah’ım, beni cennetin güzel kokularını duymaktan mahrum etme.”
– Yüzü yıkarken “Allah’ım, yüzümü nurlandır. Bazı yüzlerin kararacağı günde yüzümü ak et. Dünyada da, ahirette de yüzümü güldür.”
– Sağ kolu yıkarken “Ya Rabbi! Amel defteri sağ tarafından verilenlerden et. Hesabı kolay görülenlerden eyle.”
– Sol kolu yıkarken “Allah’ım, amel defteri sol tarafından verilenlerden etme.”
– Başı mesh ederken “Ya Rabbi, üzerime rahmetini indir. Beni arşın gölgesinde gölgelenenlerden eyle. Beni kabir azabından, cehennem azabından koru.”
– Kulakları meshederken : “Allah’ım, kötü söz duymaktan sana sığınırım. Beni hak söz dinleyenlerden eyle.”
– Boyna mesh ederken “Allah’ım, günahlarımın boynuma dolanmasından san sığınırım. Beni cehennem ateşinden koru.”
– Ayakları yıkarken “Ya Rabbi sıratta ayağımı kaydıma. Sıratı kolay geçen kullarından eyle” diye dua edilir.
Abdestten sonra şehadet getirilir ve kadr süresi okunur.
D) ABDESTİN MEKRUHLARI
Abdest alırken mekruh olan şeyler vardır. Şöyle özetlenebilir:
– Abdest alırken bol su kullanmak.
– Suyu yüzüne çarpmak.
– Abdest alırken konuşmak.
– Başkasından yardım almak.
– Temiz olmayan ortamda abdest olmak…
E) ABDESTİ BOZAN ŞEYLER
– Önden arkadan çıkan şey. (Kurt çıkarsa oda bozar.)
– Vücuttan çıkan kan, irin ve herhangi bir akıntı.
– Kulaktan gelen akıntı.
– Ağızdan gelen kan (Tükrüğün yarısı ve daha fazlası)
– Yaradan akıntı, çatlaktan çıkan kan.
– Ağız dolusu kusmak.
– Uyumak, bayılmak, sara nöbetleri
– Eşi ile ilişki, cinsel organdan gelen akıntı.
– Namazda hafif de olsa gülmek.
– Aşırı derecede dünya için ağlamak ve gülmek.
– Kıl kurdu, çıkan hava baloncukları abdesti bozar.
– Mesh müddeti mukım için 24 saat, seferi için 72 saattir. Bu müddetin geçmesi,
– Ayağa giyilen meshin yırtılması veya çıkması.
– Özür sahibi için vaktin çıkması.
– Teyemmüm alan için su bulunması. Özrün geçmesi.
– Dövme, tabaka oluşturur, abdeste manidir.
Abdesti bozmayan bazı şeyler :
Vücuttan çıkan kan ve akıntının etrafa dağılmaması, vücuttan deri, yaradan kabuk kalkması, biraz kusmak, sümük, balgam, süt, tükrük, burundan kan pıhtısı gelmesi (çünkü kanama önce olmuştur.) sivrisineğin kan emmesi, tırnak kesmek, meslek sahibinin abdest organından çıkmayan boya, zamk gibi şeyler, zayıf şüphe abdesti bozmaz.
Eğer yara üzerinde sargı varsa, su değmesi zararlı ise, meshedilir. Sargı çıkarılırsa, abdest bozulur.
Eğer su bulunamadıysa, su uzaklarda ise veya abdest organlarına suyun değmesi zarar verecekse, o zaman teyemmüm abdesti alınır.
Kuran’da “Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız veya tuvaletten sonra veya eşi ile ilişkiden sonra su bulamazsanız, o zaman temiz toprağa teyemmüm edin. Ve onunla yüzlerini ellerinizi meshedin.” (Nisa:43) buyrularak teyemmüm etme müsadesi verilmiştir.
F) TEYEMMÜM NASIL YAPILIR?
– Besmele çekilir.
– Niyet edilir.
– El parmakları birleştirilmeden temiz toprak veya toprak cinsinden taş, tuğla, duvar sıvasına vurulur.
– Ellerin dışı baş parmaklarla birbirine vurulur.
– Eller yüze sürülür.
– Eller tekrar toprağa başlamak üzere dirsekler dahil meshedilir.
– Teyemmüm namaz için ise vakit girdikten sonra alınmalıdır.
– Adet ve loğusa sonrası yapılıyorsa, kanın kesilmiş olması gerekir.
Abdesti bozan şey teyemmümü de bozar. Mazeretin kalkması teyemmümü bozar.
F) ABEDSTSİZ NELER YAPILMAZ?
Peygamberimiz (a.s.) abdestsiz bir iş yapmamıştır. Bazı ibadetleri yapabilmek için abdest ön şarttır.
Abdest almak, abdestsiz durmamak, abdestsiz iş yapmamak, güzel bir alışkanlıktır.
Abdest koruyucu olur. Mü’minin silahıdır.
Abdestsiz yapılamayan işler şunlardır:
1- Namaz kılınamaz.
2- Tilavet secdesi yapılmaz.
3- Kâbe tavaf edilmez.
4- Kur’an ellenemez. (Ancak bir bezle, bir kılıfla tutulabilir. Abdestsiz elle tutmadan bakarak okunabilir. Cünüp ise elleyemez bakamaz ve okuyamaz)
Vakıa süresinin 79. ayetinde Kur’ana ancak temizlenenler dokunabilir” buyrulmuştur.
ABDEST ALIRKEN NELER DİKKAT EDİLMELİDİR:
– Tuvaletten çıkar çıkmaz abdest alınmaz.
– Herşeyin başı besmeledir. Başta besmele çekilir.
– Niyetsiz ibadet olmaz. Niyet unutulmamalıdır.
– “Namaz ölü gibi, abdest diri gibi alınır” derler. Abdest alırken acele edilmemeli ve kuru yer bırakılmamalıdır.
– Zorunluluk yoksa tuvalette abdest alınmamalıdır.
– Namaz vakti girmeden abdest alınmalıdır.
– Kadınlar, başkalarının göreceği yerde abdest almamalıdır.
– Abdestten önce, abdeste mani yağ, kir, boya, oje, su geçirmeyen krem vs. giderilmelidir.
– Burun temizlenirken, ayaklar yıkanırken sol el kullanılmalıdır.
– Su ne çok, ne de az kullanılmalıdır.
– Tırnak kenarları ovuşturularak su gitmesi sağlanmalıdır.
İyi bilinmelidir ki, güzel bir abdest alınacak olursa, hem abdest alınmış olur hem de abdest organları kirden ve günahtan temizlenmiş olur.
– Besmelesiz, duasız olursa, sadece abdest alınmış olur.
Güzel bir abdest almak;
– İbadetlerin kabulüne sebep olur, bol sevap kazandırır.
– Vesveseyi önler.
– İbadetten zevk almayı sağlar. Gevşek davranan abdesti güzel almalıdır.
– Yüzü nurlandırır. İnsana rahatlık Sağlar.
İ) ABDEST ALMANIN ÖNEMİ VE FAYDALARI
Bunların yanında abdestin insan sağlığı bakımından temin edeceği diğer maddî faydaların bazıları şöyle sıralanabilir:
Vücut doku ve hücrelerinin iyi beslenebilmesi için kan dolaşımını sağlayan damarların tabii esnekliklerinin korunmasında ve damar sertlikleri ile tıkanmalarının önlenmesinde abdestin rolü büyüktür. Vücutla farklı ısıdaki suyun deriye temas etmesiyle damarlar açılıp kapanarak esneklik kazanır. Damarlarda daralma ve tıkanmaya yol açan vücut dokularındaki birikmiş artık maddelerin daha çok el, ayak ve yüz bölgelerinde bulunduğu göz önüne alınırsa, abdest alırken, yıkanmak üzere bu organların seçilmesindeki hikmet daha iyi anlaşılır. Ağız, burun ve boynun iki yanının su ile teması da özellikle beyinde kan dolaşımının güçlenmesi bakımından çok faydalıdır. Bunun gibi vücudun temel korunma sistemi olan lenf dolaşımını sağlayan ve vücuda giren mikroplara karşı koyarak onlarla savaşan beyaz kan hücrelerini (lenfosit), dokunun en ücra köşelerine ulaştıran lenf damarlarının düzenli çalışmasında da abdestin büyük tesiri vardır. Abdestte el ve ayakların yıkanması, vücut merkezine uzak bölgelerdeki lenf damarlarının dolaşım hızını artırdığı gibi, lenf sisteminin en önemli bölgeleri olan yüz, boğaz ve burnun yıkanması da bu sisteme önemli bir masaj ve güç kaynağı olur. Diğer taraftan, insan vücudunda bütün hücrelerin çevresinde belli bir oranda bulunan ve vücut bütününde normal durumda hissedilmeyecek derecede denge arzeden statik bir elektrik vardır. Havada oluşan elektriklenme, özellikle zamanımızda yaygın olarak kullanılan plastikten yapılmış giyim eşyaları, taşıt araçları vb. şeyler vücudun dış yüzünden aşırı elektron artışına sebep olur. Bu durum, sinir sistemi üzerinde ciddi rahatsızlıklar doğuracağı gibi, deri altındaki minik kasların yorulması ve esnekliklerini kaybetmesi sebebiyle yüzde ve diğer yerlerde kırışıklıklar ve sarkmalara da yol açar. Vücuttaki statik elektriğin fazlasını atmanın yollarından biri de su ile yıkanmak veya toprağa temas etmektir. Bu ise abdest ile teyemmümün vücudun elektrostatik dengesini korumadaki rol ve önemine işaret bakımından yeterlidir. Abdest, temizlik, güzellik manalarına gelir.
Abdest, Yüce dinimiz de bazı ibadetlerin yerine getirilmesi için yapılan maddi ve manevi temizlenme şeklidir.
Sevgili Peygamberimiz (a.s.) şöyle buyurur:
– “Kim emrolunduğu gibi abdest alır, emrolunduğu gibi namaz kılarsa, geçmiş (küçük) günahları af olunur.” (Buhari Vüdu:28)
Bir başka hadislerinde de şöyle buyurmuştur:
– “Evinizin önünden akan bir nehir olsa, günde beş defa bu nehirden yıkansanız, üzerinizde kirden pastan bir eser kalır mı? İşte günde beş vakit abdest ve namaz da böyledir; günahları siler süpürür.”
Abdestli kimse kendini başka hisseder. Korunduğuna inanır. Peygamber (a.s.) “Abdest mü’minin silahıdır” buyurmuştur.
İnsan abdestli ise, yalan söylememeye çalışır. “Abdestim var yalan söyleyemem” sözünü çık duymuşuzdur. Abdestli insan günah işlememeye çalışır. “Abdestimle söylüyorum” deyip, günahtan kaçınanlar çok görmüşüzdür. Peygamber (a.s.), abdestsiz iş yapmamıştır. Devamlı abdestli bulunmuş, abdestli yatmış, abdestsiz evinden çıkmamıştır. Abdestli bulunmayı ümmetime tavsiye etmiştir.
Kur’an’da abdest alma emredilmiştir. Bu bir emirdir. Abdestli iken abdest alma güzel görülmüş ve “Nurun alâ nûr” yani nur üstüne nur olarak nitelendirilmiştir. Kur’an’a göre abdest almak, nurlanmaktır. Abdest alanın eli yüzü nurlu olur.
Bir zamanlar kozmatikciler reklam yapacaklardır. Bir yüz, röportaj yapacak bir bayan ararlar. Gözlerini kestirdikleri 70 yaşındaki Ayşe nineye sorarlar:
– Bunca yıllık güzelliği neye borçlusun, hangi kozmetiği kullandın?
Ayşe nine cevap verir:
– Ne kozmetiği evlat, biz günde beş defa abdest alır ve yüzümüzü seccadeye süreriz.
Bugün ayni yaşta, iki yaşlı insan, biri abdestli namazlı yaşamış, diğeri kozmetikler kullanmış, özel bakım yaptırmış ve estetik ameliyatlar olmuş… ikisi arasında abdest nurunu fark etmemeniz mümkün değildir.
Bir gün Peygamber (a.s.) a sormuşlar:
– “Kıyamet gününde ümmetini nasıl tanıyacaksın. Ey Allah’ın Rasülu?” demişler. 0 da:
– Bir kimsenin birbirine benzer atları arasında alnı ve üç ayağı ak bir atı olsa, onu tanıyamaz mı? demiş.
Oradakiler:
– “Evet tanır, Ey Allah’ın elçisi” demişler.
Bunun üzerine Allah Rasulü şöyle buyurur:
– “Öyle ise ümmetim el, yüz ayakları abdest nuru ile parlak olarak geleceklerdir.” (R.Salihın:1033)
Bir günde peygamberimiz (a.s.) ashabına:
– “Allah’ın hataları silmeye ve dereceleri yükseltmeye vesile kıldığı şeyleri size söyleyeyim mi?” demiş, onlar da:
– “Evet söyle ya Rasülallah “ demişler.
Peygamberimiz:
– Zahmetine rağmen abdesti tam almak.
– Mescide çok adım atmak.
– “Bir namazdan sonraki namız beklemek.” buyurmuştur. (Prof. Dr. 1. Canan Hadis Ans:3578)
Peygamber (a.s.)’ın abdestle ilgili birkaç hadisinde şöyledir:
– “Abdestli olan abdestli olduğu müddetçe namazda sayılır.” (Ramuz el-Had is:3578)
– “Kulun ilk hesap verecek olduğu şey abdestidir. Eğer abdesti güzel olursa, namaza sıra gelir.”
– “Abdestli olarak uyuyan kimse, gece ibadet eden ve gündüz oruç tutan kimse gibidir.” (Age:259/12)
– Beş şey oruç ve abdestte hayır bırakmaz:
a) Yalan,
b) Gıybet,
c) Söz taşıma,
d) Şehvetle haram bakmak,
e) Yalan yere yemin etmek. (Age:279/7)
– “Abdest aldığınız zaman el ve parmaklarının arasını iyice ovuşturup temizleyiniz.” Taharet:30)
– “Abdest aldığın zaman, gözlerinize abdest suyundan içiriniz. Ellerinizin ıslaklığını da silkmeyiniz.” (Ramuz el-Hadis:40)
– Kim güzelce abdest alıp sonra iki rekat namaz kılar Allah’a yönelirse, ona cennet vacip olur. (Buhari, Vüdu:24)ayak (Tırmizi- “Sizden biri uyuduğu zaman şeytan onun ensesine üç düğüm atar ve “uyu” der. O kişi uyanıp Allah’ın adını anınca düğümlerden biri çözülür. Abdest aldığında ikicisi çözülür. Namaz kıldığında üçüncüsü de çözülürü, sabah neşeli kalkar, değilse, morali bozuk olarak kalkar.”(Ramuz el Hadis:289/4)
– “Namaz için güzelce abdest alanın o gün ayaklarını yürüdüğü, ellerinin tuttuğu, gözlerin baktığı, kulaklarının dinlediği, dilinin söylediği ve nefsinin arzuladığı kötü şeyler af olunur.” (Age:376/3)
– “Bir kimse abdestli yatar ve o gece ölürse, şehid olarak ölür.” (Age:41 1/1)
– “Abdestli olarak yatanın yanında bir melek bulunur. O melek o gece durmadan şöyle der: (Allah’ım affet. Zira o abdestli yattı) der, dua eder.”
(Age:41 0/13)
– “Kim benim aldığım gibi abdest alır ve iki rekat vesvesesiz namaz kılarsa, geçmiş günahları af olunur.” (Age:41 4/9)
Bir kimse abdest aldıktan sonra kadir sûresini okursa sıddıklardan olur.İki kere okuyan şehitler dîvanındadır. Üç kere okuyan Peygamber gibi haşrolunur. (Age:438/7)
Abdestin maddi ve manevi faydaları vardır. Abdest insanın abdest, organlarındaki kirleri temizlediği gibi, günah kirlerinden de temizler. Abdest, organlarının nurlanmasına neden olur.
– Abdestli olana devamlı sevap yazılır.
– Abdestli olan gece gündüz koruma altında olur. Melekler onun için dua eder.
– Abdeste önem verenin ölümü kolay olur.
– Abdest insanın derecesinin yükselmesine vesile olur.
– Abdestsiz yapılan bir işin hayrı ve bereketi yoktur.
– Cenab-ı Allah Musa Peygambere şöyle vahyetmiştir:
“Ya Musa! Abdestsiz iken başına belâ gelirse, suçu başkasında değil, kendinde ara”
– Demek oluyor ki, abdest belâ ve musibetlere karşı koruyucudur.
– Şöyle denmiştir:”Devamlı abdestli bulunanlara Cenab-ı Allah altı haslet verir.”
1- Melekler onun için devamlı sevap yazar.
2- Uykuda iken insan ve cin şerrinden melekler korur.
3- Bütün azaları Allah’ı zikreder.
4- Cemaatle kılınan namazda iftidah tekbirini kaçırmaz.
5- Abdestli iken Allah’ın korumasında olur.
6- Ölümü kolay olur.
Abdestsiz bir işin hayrıda olmaz, bereketi de olmaz. Çünkü; abdestsiz insan manevi yardım görmez.
Bir harisinde peygamberimiz çok abdest almayı tavsiye ediyor “Ümmetim kıyamet gününde abdest nurlarından yüzleri, el ve ayakları parlak olduğu halde çağrılır. Yüzünün parlaklığını arttırmak isteyen kimse elinden geldiği kadar abdest alsın” buyuruyor. (R.Salihın: 1028)
– “Özenerek abdest alanın abdest suyu ile günahları dökülür” (Age:1030) müjdesi de vardır.
Büyüklerimiz abdestli bulunmaya, abdestsiz yatmamaya, abdestsiz evden çıkmamaya ve abdestsiz iş yapmamaya gayret göstermişlerdir.
Analar yavruların abdestsiz emzirmemek için gayret göstermişlerdir. Bazı analar gece abdest almış öyle emzirmişlerdir. Bazı hallerde “Ben ona haram yedirmedim”, “Ben ona abdestsiz süt emzirmedim” sözlerini duymuşsunuzdur.
Şöyle anlatırlar : Ahmet ve Mehmet Binan kardeşler vardır. Birgün Ahmet Bican, camide sohbet etmektedir. Cami kalabalıktır. Kardeşi Mehmet gelir ayakkabılıktan döner gider. Ahmet, kardeşinin bu tavrından gücenir. Annesine durumu anlatır. Annesi Ahmet’e : “Neden kardeşini üzdün?” deyince o, meleklerden yer bulmadığını, bu sebeple çıktığını söyler. Durumu annesi Ahmet’e anlatınca, Ahmet kendisinin neden melekleri göremediğini sorar. Annesi de ona şu olayı anlatır:
– “Yavrum Ahmed! Sen küçüktün, ben namaz kılıyordum. Ağlamaya başladın, komşu kadın seni aldı süt verdi. Hemen seni aldım, ama birkaç yudum emmiştin, o kadın da abdestsizdi…”
Bugün demirsiz, çimentosuz yapılan Mimar Sinan’ın camileri, minareleri, köprüleri, han, hamam ve sarayları hâlâ dimdik ayaktadır. Neden? bir tek taşı abdestsiz ve besmelesiz koydurmadığı söylenir.
Bu konuda dünyanın en uzun ömürlü ve en huzurlu İmparatorluğu olan Osmanlı İmparatorluğunu yöneten padişahlar da çok hassas davranmışlardır.
– “Mekke’den Medine’den gelen hiçbir mektubu abdestsiz ve besmelesiz ellerine alıp okumamışlardır.
Memleket için kararlar alırken abdestsiz bir karar almamışlardır. Hatta abdestsiz imza bile atmamışlardır.”
Abdülhamid Han, acil durumlarda gece uyandırılmasını istermiş, milletin işi yarına kalmasın dermiş. Bu konuda Başkatibi Esad Bey şöyle bir hatıra anlatır:
– Bir gece yarısı önemli bir imza için Sultanın kapısını çaldım. Bir müddet sonra açıldı. Sultan elinde havlu ile yüzünü ve kolların kuruluyordu. Gülümseyerek “Bu vakitte mühim bir iş için geldiğini anladım. Abdest aldım. Onun için geciktim. Kusura bakma. Ben bu kadar zamandır bu milletin hiçbir evrakına abdestsiz imza atmadım.” “Getir imzalayayım” dedi. “Besmele çekerek imzaladı ve haydi güle güle” dedi.
Gazneli Mahmud’un Vezirinin oğlunun adı “Muhammed”tir. Onu hep bu adla çağırır. Ama bir gün babasının adı ile çağırır. “Falancanın oğlu” der. delikanlı çok müteessir olmuştur. Bu olayı babasına anlatır. Vezir Gazneli Mahmud’a oğlu için neden kendi adıyla çağırdığını sorara. Bunun üzerine Mahmud şöyle der “Ben onu hep Muhammed adi ile çağırırken abdestli idim. Ama o anda abdestim yoktu, senin adınla çağırdım.”
Olayları çoğaltmaya gerek yok. Büyük ve sağlam iş yapanlar hep böyle davranmışlardır.
İbadetlerde dünya kaygısı olmaz. Maddi menfaat düşünülmez. Sağlık için yapılmaz. İbadetler, dinin emri ve gereği olduğu için yapılır. Diğer faydaları da görülür.
Abdestin maddi faydaları da vardır. İnsan sağlığı için önemli yararları da vardır. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
– Abdestin şartı, temiz sudur.
– Abdest alırken en çok dışla temas eden organlar yıkanır.
– Abdest vücuda rahatlık verir. Sinir sistemini rahatlatır. Peygamber (a.s.) : “Sizden biriniz sinirlendiği zaman abdest alsın.” demiştir. (Ebu Davut, Edep:4784)
Üzerinde ağırlık olan, uykusu gelen kalkıp abdest alacak olursa, üzerinden ağırlık gidecek ve kendine gelecektir. Üzerinde yorgunluk belirtileri olan elini, yüzünü ayaklarını yıkayacak başını ve boynunu mesh edecek olursa, kan dolaşımı normale dönecektir.
– İslâm’da her şeyin bir hikmeti vardır. Faydasız bir şey emredilmemiştir. Mesela; abdest nedir? Temizlik demektir. Temizlik de sağlı k demektir.
– Abdest alırken ayak, baş el gibi vücudun uç noktalarının yıkanması, kan dolaşımının düzelmesi gibi bir yarar sağlar. Suyun deriye dokunmasıyla damarlar açılıp kapanarak esneklik kazanır ve damar tıkanıklıkları önlenmiş olur.
– Günde beş defa abdest alan kimsenin trahom hastalığına yakalanmayacağı doktorların ifadesidir. İngiliz doktor bir müslümana : “Bu hastalığın sizde olmaması lâzım demiş ve abdest alıp almadığını sormuştur.”
Peygamber (a.s.) Hz. Enes’e şu tavsiyede bulunmuştur:
– “Ey Enes abdest al! Çünkü abdest sağlığı korur.” (İbni Kesir:6195)
– Her yere temas eden ellerin, ayakların yıkanışı, açık olan ağzın, burnun ve kulakların temizlenmesi en güzel korunmadır. Ağız, burun ve kulak hatta göz temizlenmese mikroplar içeriye girecektir.
– Vücut yıkanınca yorgunluk gider. Yüz yıkanmakla deri kuvvetlenir. Devamlı abdest alanlar ileri yaşlarda bile yüz güzelliklerini korurlar.
Vücutta statik (durgun) elektrik vardır. Bu giderilmezse, deri altındaki kaslar gerilir. Sonunda da çalışmaz ve erken buruşma olur. Devamlı abdest alanın nur yüzlü olması bundandır.
Peygamber Efendimizin düşündüren bir hadisin de şöyledir:
– “Öfke şeytandandır, şeytan ateşten yaratılmıştır. Ateş ancak su ile söndürülür, o halde öfkelendiğiniz zaman onu yenmek için abdest alınız.” (Ebu Davut, Edep:3)
Bir yabancı doktorun ifadesine göre “Yakında doktorlar abdest ve namazı reçeteler yazacaklardır.”
Görülüyor ki abdestin diğer ibadetler gibi büyük faydaları vardır. İlmin gelişmesiyle daha nice nice hikmetler görülecektir.
Hatırlatmak istediğimiz bir husus da abdestli duracağım diye ihtiyaç gidermeyi geciktirmemek gerektiğidir. Sağlık için zararlıdır. Bu konuda Hz. Peygamber (a.s.) da “Allah hamalın namazını kabul etmez” buyurmuştur.
J) KONU İLE İLGİLİ SORULAR
Soru: Kadın dışarıda çorapla abdest alabilir mi?
Cevap : Dışarıda kadının görünme tehlikesi varsa, çorabını çıkarmadan abdest alabilir. Yalnız parmak araları dahil hiçbir kuru yer kalmaması gerekir. Çorapla abdest alması dikkat çekecek olursa, o zaman abdesti geciktirir.
Soru : Abdestsiz çocuk emzirilecekse, nasıl emzirilir?
Cevap : Abdestsiz çocuk emzirilebilir. Abdestli emzirmek çocuk ve aile açısından çok önemlidir. Eğer adetli, lohusalı ve cünüp çocuk emzirilecekse, ana, meme uçlarını yıkayarak emzirmelidir.
Soru : Çocuk emzirmek ve süt çıkması abdesti bozar mı?
Cevap : Çocuk emzirme abdesti bozmaz. Süt çıkması da abdesti bozmaz. Ter, süt kan ve irin gibi değildir. İdrar gibi değildir. yani necis sayılmaz.
Soru : Sarhoşluk abdesti bozar mı?
Cevap : Bozar. Çünkü alkol alan kişi şuurunu kaybeder, akli dengesi bozulur. Kur’an’da “Ne dediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın.” buyrulmuştur.
Soru : Abdestsiz dini kitap okunup sohbet yapılabilir mi?
Cevap : Abdestsiz sohbet yapılır. Abdestli olursa, manevi tesiri daha çok olur. İçinde ayet ve hadis bulunan kitap abdestsiz ellenmez. El değmeden okunabilir.
Soru : Göz yaşı abdesti bozar mı?
Cevap : Ağlamak, esnerken gözden gelen yaş, abdesti bozmaz. Aşırı bir şekilde dünya için ağlanırsa abdest yenilenir. Göz rahatsızlığı olanın gözden gelen akıntı, nezle akıntısı abdesti bozmaz. Hangi akıntı abdesti bozar?
1- İdrar, meni, mezi akıntısı,
2- Yaradan gelen akıntı,
3- Kulaktan, göbekten, arka ve önden gelen akıntı abdesti bozar.
Soru : Başkasına ait su ile abdest, namaz olur mu?
Cevap : Eğer abdest alınan su başkasının özel bağ bahçesinden çıkıyorsa veya su parasını o ödüyorsa, izin almak gerekir. Baştan izin alınmadıysa, “Ben senin su ile abdest aldım helal et” deyip helallaşmak gerekir.
Bir iş yerinde abdest, namaz izni yoksa, farz olan namaz için abdest alınır. Bir miktar sadaka verilir: “Bu haktan beni koru ya Rabbi” denir.
Soru : Kaçak su ile abdest alınır mı?
Cevap : Haramla ibadet olmaz. Kaçak su, elektrik, helal değildir. başkalarının hakkını gasptır. Aynı zamanda zulümdür. Kaçak su ile abdest olmaz. 0 abdestle namaz kılınmaz. Boşuna olur. Dinimizde bir lokma haram yiyenin, üzerindeki elbisenin onda biri haram olanın kırk gün duası ve namazı kabul olmaz.
Soru : Boy abdesti ile namaz kılınır mı?
Cevap : Abdest alıp yapılan her ibadet, gusül abdesti ile de yapılır. Hem de boy abdesti ile daha sevap olduğu bildirilmiştir. Mesela; Cumaya boy abdesti ile gitmek vaciptir. Büyüklerimiz çok önemli işleri ve önemli duaları için boy abdesti almışlardır.
Soru : İşyerinde namaz kılan bayan, işine geçerken başını açtığında abdesti bozulur mu?
Cevap : Bozmaz. Başın açılması, abdesti bozan şeyler arasında yoktur. Baş, namaz içinde açılırsa, namaz bozulur. Veya başı açık kadın namaz kılarsa, o namaz olmaz.
Soru : Şüphe ile abdest olur mu?
Cevap : Şüphe ile vesvese ile amel edilmez. Eğer sünnet üzere abdest alınırsa, alınan abdestte şüphe kalmaz. Yapılan bir şeyden onu yapan, emin olması lazımdır. “Abdestim oldu mu, olmadı mı, acaba başımı mesh ettim mi?” demekle abdest olmaz. Abdestim var mı, yok mu şüphesi ile nasıl namaz kılınmaz, Kur’an okunmazsa, oldu mu olmadı mı şüphesi ile ibadet yapılmaz. Abdestte şüphe varsa, şüphe giderilir. Galip zanna göre amel edilir.
Soru : Seçimlerde oy kullananlar parmağına sürülen boşa abdeste ve gusle mani midir?
Cevap : Herhangi bir maddenin abdeste ve gusle mani olabilmesi için
1- Tabaka oluşturup altına su geçirmemesi
gerekir.
2- İyice yağlı olup üzerinden suyu kaydırması gerekir.
Araştırmamıza göre parmağa sürüle ithal boyanın oluşumu tam olarak bilinmemektedir.
1- Tabaka oluşturmadığı, sertlik meydana getirmediği,
2- Yağlı bir madde olmadığı,
3- Kına gibi mürekkep gibi olduğu söylenebilir. Buna rağmen şüphe ve tereddütleri gidermek için çıkarılabildiği kadar çıkarılır, abdeste ve gusle mani olmadığı düşünülür. Her söylenilene kulak asılmamalıdır.
Soru : İğne yaptırmak abdesti bozar mı?
Cevap : İğne yapılan yerden kan çıkar, etrafa yayılırsa abdest bozulur.
Soru : Abdest konusunda vesveseden nasıl kurtulabiliriz?
Cevap : Biz güzel bir şey yapacağımız zaman şeytan bizi o işten vazgeçirmeye çalışır. Vazgeçiremezse yaptığımız işin sevabını azaltmaya çalışır. Bunun için vesvese verir. Kulağa fısıldar. Olmadı, eksik oldu, yanlış oldu, der durur.
Ancak şeytan imanı tam, teslimiyeti tam, amellerini güzel ve düzgün yapan ve Allah’a iltica etmiş mü’min kullarına vesvese veremez, zarar da vermez.
Şeytan en çok abdest ve namaz konusunda vesvese verir. Kul, vesveseyi nasıl önler?
1- Abdesti güzel almak.
2- Vesveseyi önlemek için sünnet üzere okuya okuya abdest almak.
3- Sağlam ve tam olarak İslâmı bilmek.
4- Helal lokmaya dikkat etmek.
5- Nas ve Felak sürelerini çok okumak.
6- Vesveseyi itibar etmemek.
7- Allah’ım bizi şeytanın eline bırakma ve onun zararından bizi koru diye dua etmek.
Soru : Başın tamamı nasıl meshedilir?
Cevap : “Başın dörtte birini meshetmek farzdır. Diğer mezheplere göre başın bir kısmını mesh etmek yeterlidir.” Başın tamamını mesh etmeğe kaplama mesh denir. Yapılışı da şöyledir:
– Eller ıslatılır.
– Ellerin baş parmakları ile işaret parmakları hariç üç parmak uçları birleştirilir.
– Birleştirilen parmak uçları başın ön tarafından açılarak enseye kadar götürülür.
– Eller kaldırılmadan öne kadar çekilir. Böylece kaplama mesh tamamlanmış olur.
– Kulaklar ve ensede mesh edilir. Küçük parmaklar kulak deliklerine sokulur, baş parmaklarla da kulak arkası mesh edilir. Parmakların üst kısmı ile de boyun mesh edilir.
Soru : Günah işlemek abdesti bozar mı?
Cevap : Her günah abdesti bozmaz. Bazı günahlar vardır ki insanın imanını bile götürür. Bazı günahlar da abdesti bozar. Mesela; içki içmek, abdesti bozar.
Kuran’da : “Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın.” buyrulmuştur. (Nisa:43)
Mesela; kumar oynamak. Peygamberimiz “Tavla oynayan ‘elini domuz kanına batırmış gibi olur.” buyurmuştur. (Halil Günenç G.M.F. 2/197)
İçki, kumar ve diğer kumara götüren oyunlar Kur’an da şeytan işi pislik olduğu bildirilmiştir.
Abdesti götüren günahlar çoktur. Peygamberimiz (a.s.) “Yalan, gıybet, söz taşıma, şehvetli harama bakma ve yalan yere yemin abdestte hayır bırakmaz” buyurmuştur. (Ramuz el-Hadis:279/2)
Günah ve haram sayılan işlerle iman bile çoğu zaman bir arada durmaz. Böyle olunca her kalbi karartan, gönlü kirleten günahtan kaçınmak gerekir. Çünkü hem günah hem de ibadet olmaz.